29 Ocak 2010 Cuma

Şekerden Hayaller


Küçük hayallerle büyük dünyalar kuruyoruz pembe bulutlarla çevreleyerek hayatımızı…

Sonra o pespembe hayalin içine çizmeye başlıyoruz arzularımızı, arzuladıklarımızı.

Bazen bir gülüşe konduruveriyoruz büyük bir aşkın ispatını veya bir suskunluğu onaylanmış olmak sayarak gülümseyerek atıyoruz adımlarımızı.

Öyle bir an geliyor ki duyduğumuz bir tek kelimenin etrafında dans ederken buluveriyoruz kendimizi.

Bir tek bakışa yüklüyoruz sevdanın bütün hallerini.

Bir tek notadan yakalayıveriyoruz mutluluğun tılsımını.

Yoktan var ettiğimiz ve belki de varlıklarına inanarak hayata tutunduğumuz şeker tadındaki pembe hayallerimizin içerisinde uçarcasına mutlu mesut yaşıyoruz.



Sonra biri geliyor; elindeki iğneyi bizim pembe bulutçuklara batırıveriyor…

Belki isteyerek belki istemeden...

Ve suçlu hep o minik iğne oluyor nedense…

Nedense…




.............(Görsel Deviantart.com üzerinden alıntıdır)..........

4 yorum:

beenmaya dedi ki...

elbetteki o küçük, acımasız ama bir o kadar da GERÇEK olan iğnede...

yoksa olanı görmeyip de yoktan var eden, olanı olduğu gibi kabul etmek varken kendi istediğince üreten kendi gözlerimiz mi olacaktı :)))

haykırış dedi ki...

Ah o iğneler yok mu? Hep, iğnelerken o iğnenin tutan ele batmasını çok istemişimdir. Lânet olsun adına, her kim ne derse desin Allah kahretsin iğneleyenleri diyorum.
Sevgi ve Saygılarımla

Sokak Kedisi dedi ki...

Beenmaya :)))

Gerçekler acıtmasın diye yalanlara sarılmış olmanın acısını uykunun en güzel yerinde yataktan düşünce farkediyor belki de insan en gerçeğinden. Acısız olmuyor sanki :)))

Sokak Kedisi dedi ki...

Haykırış;
Birini sebepsiz yere hırpalamak için fırsat yaratanlara karşı aynı duyguyu besliyoruz anlaşılan...

Ama bazen gerçek hayata dahil olup nefes alabilmek için bir hayalin yok olması gerekebiliyor

Ve böyle zamanlarda insanı kendine getiren kuvvetli bir tokadı sırf amacı nedeniyle bile affetmek lazım bence

Sevgiler

Free Counter