16 Temmuz 2012 Pazartesi

Adamı Katil Eden Tatil

Ayy amann off!

Şikayetim var… Tatile başladığımız günden beri Ege’nin bilimum sivrisinekleri tepemizde dolanıp, ağız şapırdatıyor resmen. Bildiğim tüm hamleleri yaptığım halde, delik deşik gezmekteyiz. Artık iyice zıvanadan çıktığım bir saniye, naralar atarak üstüne saldırdığım ve suratına sıktığım sinek ilacına sırıtarak bakıp, derin derin içine çektikten sonra beni tam 12 yerimden şişleyen sivrisinekle davam bitmedi gitti!

Sitede her gece ilaçlama yapılıyor. Tüm bölgeler bir güzel ilaçlanıyor. Hahahahaa, şaka gibi valla…

Yavru da artık paranoyak oldu, gecenin bir vakti yataktan korku içinde fırlayıp “anneee sinekk geldiii” diye çığlığı basıyor, kalkıp elime ilacı alıp gösterdiği her yere sıkıyorum ancak öyle sakinleştirebiliyorum. Haksız da değil yavru; geldiğimiz üçüncü gece çocuğun gözünün çevresinin üç yerden ısırıp, bir gözünün şişip kapanmasına neden olmuşlardı. Zavallımın sabah kalkıp gözünü açamayınca yaşadığı korkuyu ben burada hiç anlatmıyım, tekrar yaşamak sinir bozucu olacak zira.

En büyük hezimeti de dün gece yaşadık. Site ilaçlaması yapıldı, üstüne ben tüm evi elimde öldürücü etkili sinek ilacı ile gezdim. Bu arada, evin tüm dışarıyla bağlantılı noktalarındaki pimapenler sineklik ihtiva ediyor! Ama nereden giriyorlar da bize sırıta sırıta uçuşuyorlar, kimse bilmiyor. Her neyse, tüm evi ilaçladığım gibi yavruyu alıp, gece keyfine dahil olmak için attık kendimizi dışarıya. Gittik, gezdik,yedik, içtik, eğlendik, geldik. Bu arada iki adet oda prizine şu hayvanları uzak tutan dalgalardan taktım. Üstelik acaba bayatlamış mı bu diye düşünerek, içindeki sıvıyı da değiştirdiğimi hemen yazayım, atlamadan. ‘Bu gece rahat uyuruz’ diye hayaller kuruyordum ki, sinek azmanı bir kanatlı irinin şu prizdeki dalganın hemen yanıbaşına konmuş, pis pis ortalığı kestiğini gördüm. İşte o an, artık yıkıldığım an oldu! Ne sıksak vitamin etkisi yarattığını bizzat farketmiş, üstümüze sürdüğümüz bilimum sinek kaçıran maddenin de ayrı bir iştah açıcı etkisi göstermiş olduğunu anlamış bulunuyorum. Sessizce teslim olduk, dolayısıyla da gelen giden yiyiyor bizi. Kaşınmaktan uyuz olmuş kedi yavruları gibi telef oldum, mahvoldum, bittim.

Üstüne bir de feci yandım, yavru sudayken ayakta dikilip, sürekli onu izlemekten gözüm ne şemsiye görüyor ne de koruyucu sürecek vaktim oluyor . Sırtımı ilaçlayacak adam aranıyorum ev ev gezip. Bu tatilde maymun oldum ben, haberiniz olsun.

Uzun lafın kısası, bitse de dönsek mi acaba ;)

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Dedikodu

Şu saniye plajdayım...
Yanımdaki şezlongda yabancı, orta yaşlarda bir çift yayılıyor.
Kadın sabahtan beri şuursuzca güneşlenmekte. Adamın elinde bir tablet, gözünü kırpmadan onunla meşgul.

Neden birlikte tatile gelmiş bunlar bilemedim...

Neyse, adamın durumuna düşmemek için dedikoduya ara veriyorum ;)
Serin kalın..

3 Temmuz 2012 Salı

Yine baharlar gelecek...





Bir ağaç gibi dik durmalı insan,
Dallarına konan kuşlar, uzaklardaki sıcağın çağrısına kayıtsız kalamayıp
birer birer uçup gittiğinde bile...

Bir ağaç gibi dik durmalı insan,
Bedeninde dalgalanan yapraklar, rüzgarın şiddetine dayanamayıp
teker teker süzülüp düştüğünde bile...

Bir ağaç gibi dik durmalı insan,
Bedeninde palazlanan, ciğerini tüketen yalancı, yabancı sarmaşıklar
hayatını sarıp, sarmaladığında bile...

Bir ağaç gibi dik durmalı insan,
sadece kendi kökünden gelen kudretiyle
Yazın, kışın, baharda, rüzgarda, sıcakta, karda, yağmurda...


Bir ağaç gibi dik durmalı insan,
Tek başına, yorgun, yalnız ve kederli hissettiğinde bile...






Bazen birinin, hiçbir şey bilmesine gerek yoktur, herşeyi görebilmesi için.

Sen güzel kadın, dik dur içindeki tüm heyecan tükenmiş, ümidin yok olup gitmiş olsa bile. Hiçbir şey aynı kalmaz, er geç hüznün yerini neşe, ümitsizliğin yerini yeni planlar alır.

Sen sadece hayata inanmaya devam et...


2 Temmuz 2012 Pazartesi

Eridim Bittim



Akdeniz sıcağını unutmuş bünyemle birlikte Antalya'ya inince bildiğiniz şapşala döndüm. Sıcak bir hışımla koşup geldi tepeme, bir sağdan tokatladı, bir soldan.

Neyse ki dostlar, anılar ve buz gibi alkol sayesinde aklı serin tutmayı başarıp sağ salim döndük İstanbul serinine. Fırsat bulup gördüğüm dostlarla kucak kucağa, malesef denk gelip de göremediklerime dertlenme derken bitti bir Akdeniz Akşamları operasyonu daha. Dün gece yatak odamın camını açık bırakıp yattıktan yaklaşık bir 3-4 dakika sonra camı kapatmış, pikeme sarılmış buldum kendimi. Hayat böyle serin serin güzel işte :))



Önümüzdeki hafta Ege taraflarına bir göz atayım diye planlıyorum, Kuşadası beni, ben de onu özledim. Bu sefer yalnız gitmiyorum ama... Haydut yavrumla ana oğul düşeceğiz yollara, maceranın dibine vururuz artık kesin. Yavru da yanımda olacağına göre hasret derdimiz de olmayacak, haliyle tatili eylüle bağlamaya kalkmasak bari :))

Kaç yazdır şehirde çakıldık kaldık, azıcık hak ettik bu kadar tatili biz. Oğluma da başarılı geçen okul dönemi üstüne ödül olsun bu hercai tatil, o ne isterse emretsin ben de derhal yapayım. Isaura kedi, yavrunun emrinde :))

Ve tabii bu arada herkese iyi haftalar, temmuzun bu ilk haftasında hep güzel anlar biriksin yüreğinizde...



Free Counter