23 Mayıs 2012 Çarşamba

Kıskanıyorum yahu

Kendisi pek farkında olmasa da uzun zamandır "Vay be ne güzel, ne keyifli okuyor" diye özenerek izlemekte olduğum Sevgili Leylak, en sonunda beni tekrar okuma sevdama geri döndürdü, mesut ve bahtiyarım.

Konuyla ilgili son tetikçim Aslı Hayvanımı da hemen deşifre edeyim tabii :)



Daha okumak için seçtiğim kitabımın çok başındayım, keyfim de oldukça yerinde. Ve ben kendime verdiğim gaz ile bu kadarla da kalmadım, "kıskan, kıskan nereye kadar" diyerek üstüne bir de "Kitap ve kahve" konseptli fotoğraf çektim hemen bir hışım. Tabii Leylağın o güzelim porselen fincanları, tiril tiril masaları, insanın içini açan o şıklığını benim fotoğrafımda bulmayı bekliyorsanız, çok beklersiniz. O kadarı zor valla. Benden ancak bu tepedeki görüntü çıktı :)

Uzun süredir bekleyenler arasından, ilk elime gelen kitabı aldım işin aslı. O kadar özlemişim ki kıtlıktan çıkmış gibi okuyorum. Dediğim gibi daha ilk sayfalarını henüz geçtim, fakat bazı yazarların ilk satır heyecanı son ana kadar sürer ya işte öyle birinin kitabına gömülmüş vaziyetteyim. Aldous Huxley yazmış, Cesur Yeni Dünya.

1894'de doğup 1963'te ölmüş olan yazarımız, taaa 1932'de, o günün toplumuna bakarak ve kendisine düşündürdüklerinden yola çıkarak yazdığı bu kitapla geleceği nasıl da yozlaştıracakları bir bir anlatmış bizlere. Tek tip, düşünmeyen, aklına empoze edilenin dışını sorgulamayan, sözde mutlu labaratuvar imalatı insanlardan oluşan bir geleceğin nasıl olacağını okumaktayım.

Okuyalım, okutalım. Okuyan, paylaşan, anlayan, anlatan, tartışan, güzeli ve doğruyu bulan insanlara her zamankinden daha çok ihtiyacı var bu ülkenin.

Leylak ve Aslı'ya teşekkürlerimle,

İmza: Kıskanç Kedi :)



20 Mayıs 2012 Pazar

Pedro Almodóvar / Le Piel Que Habito ( 2011 )



Bir Pedro Almodóvar filmi. "Le Piel Que Habito" orginal ismi ( The Skin I Live In, İngilizce ismi. Türkçeleştirilmiş hali ise "İçinde Yaşadığım Deri" )


Başrolde Antonio Banderas, Elena Anaya ve Marisa Paredes.

Konusu, oyunculuğu ve kurgusu insana 'işte şimdi bir film izledim' dedirtiyor. Trafik kazasında feci halde yanan karısını hayatta tutup, ona yeni bir görünüm kazandırmak isteyen doktor bu mücadelesinde başarılı olacak mı acaba? Yoksa ilerleyen zamanlarda kendimizi bambaşka birinin kabusunu izlerken mi bulacağız?



Çok detay vermek istemiyorum, pek çok festivalde aday gösterilen, bir kaç ödül almayı da başaran İspanyol yapımı bu filmi seyredin diyorum sadece.

Filmin IMDb puanı 7.7/10. Bana sorarsanız notum biraz daha bol, 8.0/10. Bu bol kese meselesinde arada kulağıma çalınan Buika sevgimin rol oynadığını da düşünmekteyim :)

Fragman, detay ve fotoğraf için buyurun işte link





15 Mayıs 2012 Salı

Sahte




Boş yere hiç kandırmayalım kendimizi, hepimiz sahtekarız... Yalpalamaya, evirip çevirmeye, ama diye başlayan cümleler kurmaya hiç gerek yok.

Çocuk suretimizden sıyrıldığımız andan itibaren hızla öğretildi bizlere de büyükcül meziyetler birer birer : sahte olmak, mış gibi yapmak, görmezden gelmek, inkar etmek, beyaz yalanlara sarılmak, olmadı pembesini ileri sürmek, o da yemedi en koyusundan birşeyler uydurmak.

Uyanamadığımız için derse geç kaldığımızda ceza almamak için otobüsün tekerleğini patlattık, "sevmiyorum" demek ayıp olur diye "seviyorum" dedik, hatta "çoook seviyorummm" bile dedik, daha fazla istemek arsızlık olur diye "doydum" dedik, "nasıl durmuş" diye sorana "bok gibi" demek rezalet olur diye "idare eder" dedik, aklımızdakini, kalbimizdekini ortaya koymamak için bin türlü kılıf uydurup yalan yanlış yaşadık gittik işte...

Adına da büyümek dedik!

İçimizdeki çocukla birlikte öldük, kimse farketmedi.Neşemizin kuruyup, endişemizin bizi kemirdiğini biz bile göremedik. Sorumluluklarımız oldu, olgunlaşmak zorunda kaldık, büyürken değişmeliydik. Değiştik. Yeterince sahtekar oluverdik bir anda. Dünya da rezil çamur bir yer oldu, kimseye inanasım da gelmiyor işte bu yüzden. Hepimiz hastayız, hepimizin saklamaya çalıştığı arızaları var. Benimkilerden biri de bu belli ki.

Keşke hiç büyümeseydim diye ağlarken öte yandan bir çocuk büyütüyorum, üstelik "oğlum sen büyüdün artık" diye diye!

Kendimi kötü hissediyorum, en büyük sahtekar benim çünkü :(
Free Counter