Offf dağlar.
Nasıl özledim sizleri ve sizler nasıl çağırıyorsunuz beni.
Oturup koca bir arşivin tüm görüntülerini tekrar tekrar geçtim sil baştan, özlemim tavan yapmış toprağın kokusuna, suyun serinine, gecenin stresine :)
Şehre bağımlı olan ben gibi bir hatun kişinin aynı zamanda dağa, bayıra olan bu aşkı nedir çözebilmek pek mümkün değil belki ama basit ve sık rastlananı sevmeyen mizacım beni ittirip duruyor sık sık böyle börtü böcek içine.
29 Ekim gene tam zamanıdır yola çıkmanın, kamp ateşinde aydınlanıp yeşile doymanın...
O zamana kadar birkaç suretsiz fotoğrafla idare etmeli... Bakmak bile dinlendiriyor beni, umarım herkes için aynı etkiyi yapar.
4 yorum:
blogunu zıyarete geldım.resımler hosuma gıttı.
Hiç biri profesyonel değil; sadece anı ölümsüz kılmak için çekilmiş bir kaç kare aslında. Belki yeri blog da değildi ama bakarken öylesine eklemek geldi içimden.. Teşekkürler ziyaretin için,
Sevgiler
Pusulanı unutma; kaybolmak var, gazete haberlerine konu olmak var, jandarmaya müteşekkir olmak... :)))
Bir de 'dağdan inmek' bu sıralar daha revaçta, daha getirisi yüksek bir eylem. Nerden çıktı şimdi bu dağa çıkmak :)
Bulut;
Haklısın, dillere düşüp eşin dostun eğlencelik efsaneleri arasına girmek var :)))
Bu arada oğluşa 29 Ekim çoşkusu yaşatmak isteğim galip geldi, katılamadım gruba :(
Yorum Gönder