21 Şubat 2012 Salı

Nefiss




Şimdi şu üstte ve alttaki resimlere iyice bakmanızı istiyorum.



Neye ait olabilir bu resimler sizce? Bir tahmininiz var mı?

?

??

Bir de şu alttakilere bakalım şimdi.





Ah ama elbette ya, Ananas, Mango, Şeftali ve diğerleri Carlos, Jean François ve Enrico'yu tanımayan yoktur herhalde.

"İlk reklam filmini unuttum" diyen varsa onu da buradan hatırlayalım hemen.


Ama bu fotoğraflarda benim bakmanızı istediğim şey Biscolata erkekleri değilde tam olarak ellerinde tuttukları şeyler :)

Bu tuhaf şeyleri ilk gördüğümde ülkemizin büyük bir kakao imalatçısının fabrikasındaydım misafir olarak. Duvarlarda da buna benzer tonlarca resim asılıydı. Fabrikanın müdürü, onların kakao meyvesine ait fotoğraflar olduğunu söyleyene kadar da bu ihtimal hiç aklıma bile gelmemişti.

Kakao ağacı ve meyvesi aslında devasal bir böğürtlen cinsiymiş sevgili arkadaşlarım. Bizim kakao tozu olarak bildiğimiz şey de bu meyvenin çekirdeklerinden ibaretmiş. Tabii çeşitli yöntemler ile işlendikten sonra karşılaştığımız için doğal halini tanımakta zorlanıyoruz bizler.

Az önce içine kaşık çikolata batırarak içtiğim mis gibi sıcak kakaoya ithaf ediyorum bu kaydımı, iyi ki varsın ;)



Not: Sayfaya eklediğim şeylere bakarak düşünüyorum da... Ben hızla orta yaş bunalımının dibine doğru iniyorum galiba, kaçıp kurtarın kendinizi :)



9 Şubat 2012 Perşembe

Sen çal ben nasılsa oynarım, la la la laaa



Hani durmadan sorguluyoruz ya bu kanalı kim izliyor? Bu programlar neden rağbet görüyor? Bu haberdeki insanlar nerelerde yaşıyor? diye. Hiç düşünmemek gerekiyor aslında çünkü el birlik sayıyoruz yerimizde.

Sürekli değişen ülkemde paranın da tarz değiştirmesi kaçınılmaz bir son elbette.

Hemen aşağıda iki link paylaşıyorum sizlerle. Bir bankanın beş yıllık süreç içinde yayına aldığı iki ayrı reklamına bir göz atalım diye:


2007 yılında yayınlanan Garanti Bankası reklamı: http://www.youtube.com/watch?v=LtVk6Sk_y_k

2012 yılında yayınlanan Garanti Bankası reklamı: http://www.youtube.com/watch?v=KV1IA9wmKg0


Kaynana Semra'ların, 3. sayfa haberlerini manşete taşıyan zihniyetlerin, sürekli değiştirilip içi boşaltılan eğitim sisteminin, ekran mahkemeleri ile polis, savcı, hakim rolü üstlenen komiklerin, yandaşlaştırılıp birbirine benzetilmeye uğraşılan insanların, kavramları sığlaştırılmış bir halkın hak ettiği seviyedeyiz nihayet.

Bremen Mızıkacıları çalsın, biz oynayalımdan başka derdimiz de yok çok şükür.


Tekrar iyi uykular diliyorum...



Çok agresif gördüm kendimi, bir süre okuyup yazacağıma iki evlendirme programı seyredip gevşesem mi acaba?

Köle


Rütbe sahibi bir adamla yatmanın, kadına mevki ve menfaat sağladığı düzenin yüzyıllardır en ateşli savunucuları kendini aşağılatmış olduğunu bile umursamayan kadınlar ne yazık ki.

Bir adamın koynuna girebilmek için bu telaş, bu kavga, bu çirkinlik daha ne kadar sürecek bilinmez. Evlat yetiştiren anaların kafasındaki düşünce değişmediği sürece bu düzen de değişmez malesef.

E anaların durumu da geldiğimiz ülke düzeninde ortada. Cehaletle örülüyor dört bir yanımız. Gözlerimiz bağlanıyor eğitimsizliğin karanlığıyla. Giderek daha fazla zorlanıyoruz erkek cuntası altına girmeye. Kadın çalışmasın, kadın durmadan doğursun, kadın kapansın, kadın sussun, kadın öldürülsün, kadın taciz edilsin...

Tüm bunlara rağmen de Hürrem'e idolüm diyen bir zavallı güruh gün geçtikce daha fazla büyüyerek peydahlansın. Evlilik göreceli, sevgi süreli, saygı ve görgü yerle yeksan olursa, tek eşlilik yerine erkeğe çok eşliliğin propagandası böyle büyük puntolarla beyinlere sempati yamasıyla işlenirse olacağı da bu elbet.

Ayakta alkışlıyorum bu düzeni destekleyen, büyüten ve meydan yaratan herkesi, iyi uykular dileyerek tabii ki...


Free Counter