13 Temmuz 2011 Çarşamba

Korku




Korktu.
Gidip de varamamaktan değil,
varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil,
dönüp de geride bıraktıklarını yerlerinde görememekten değil;
bir kendini bulmaktan, bulduğundan korkmaktan korktu.
( Pinhan / Elif Şafak )

Gitmeyi mesele sanır da hep gitmek istemekten, gidememekten, gidememiş olmaktan şikayet eder de insan; sonra bir yerlere bağlanıp öylece kalakalır hani. Aklının bir köşesi hep o yoldadır ama dönüp gitmek, o kuyuya dalmak cesaret ister işte.

Yanındakilerden, sahip olduklarından, biriktirdiğin onca şeyden, planladığın pek çok işten, sevdiklerinden, sevenlerinden, seviştiklerinden, hatta isteyip de sevişemediklerinden, söz verdiklerinden, dolapta seni bekleyen bir parça beyaz peynirden gidemez insan.

Kendine doğru yürürken yalnız kalmaktan korkar çünkü. Gerçekte "Ne" olduğunu görmek cesaret ister, "Kim" olduğunu bilmek yürek ister. Çünkü sandığımız BEN ile gerçek BEN arasında hep öyle büyük bir kalabalık sıkıştırırız ki hepsini bir tarafa bırakıp, bir tek kendimizle yalnız kalmak zor gelir bize.

Asansörde karşılaşmış iki yabancı gibi sıkıntılı sıkıntılı bakarız ayakkabılarımızın burunlarına. Yarı hazırolda, anksiyetesi tavan yapmış bir savunma modunda,"gelsek de insek" fikriyle sayar dururuz katları içimizden...

Ve bir gün geliriz o kata. İneriz kendimizden. Gerçekte kim olduğumuzu hiç bilemeden.





------Görsel alıntıdır--------

Hiç yorum yok:

Free Counter