3 Aralık 2010 Cuma

Kısaca


Ey Sevgili;

Sen; kısacık cümlelerinle, bana içinden çıkamadığım kadar büyük ve anlayamadığım kadar derin bir bilinmezlik veriyorsun. Halbuki ben; sana uzun, upuzun cümlelerle, tam da bana direk giden yollar inşa edip, sonra da karşısına geçip yolunu gözlüyorum.

Oysa sen; uzun cümlelerimi okumaya üşendiğin için anlamayı beceremiyorsun ve bizi erteliyorsun…

Ve ben beklemekten yoruluyorum...

Velhasıl sevgili, bir gün gelecek, senin yolunu aynı hevesle beklemekten çoktan vazgeçmiş olacağım ve benim cümlelerim kısalacak. Sen ise beni okuyup anlamak için kıvranacaksın, biliyorum. Anladığını anlatmak için uzatacaksın tüm cümlelerini bana doğru ama bu sefer de ben üşeneceğim sana.

Aynı ritimde akmadıkça, bir masalın toplamı BİZ olan iki öznesi olmamız da hiç mümkün olmayacak ne yazık ki…

Kısaca,

Sen kal sağlıcakla



(görsel alıntıdır)

4 yorum:

Bucera dedi ki...

Çok güzel yazmışsın, aynen dediğin gibi olacak sen cümlelerinden vazgeçince vakit geç olacak

losstime dedi ki...

bir hoşçakal bu kadar güzel anlatılabilirdi. yüreğine sağlık..tabi anlayana

suve dedi ki...

kendimi buldum satırlarında, ne güzel anlatmışsın bir gün nasıl vazgeçilir hiç vazgeçilmeyecek sanılandan..

Sokak Kedisi dedi ki...

Bucera'cım,
Herşey zamanında güzel değil mi ama :))

Losstime;
Anlaşılamıyorsan eğer cümleyi de hatayı da uzatmanın pek anlamı yok sanırım ) "Anlaşamamak" bir yere kadar tamam ama "asla anlaşılamamak" fena :)

Suvebeyaz;
Ne yazık ki o gün hep geliyor... Gelmez diye umsak dahi değişmiyor :(

Seslenişleriniz için çok teşekkürler hepinize,
Güzel bir hafta diliyorum hepimize :))

Free Counter