10 Kasım 2010 Çarşamba

Bir 10 Kasım daha geçiyor üstünden...


Ulu Önderimiz Atatürk, bundan tam 83 yıl önce demişti ki;

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Yani demiş ki;

Ey Türk Gençliği!

Birinci GÖREVİN; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, ebediyen
korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. Gelecekte bile, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar, hiç müsait olmayan bir durumda kendini gösterebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yıkmak isteyecek düşmanlar, dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir galibiyet elde edebilirler. Zorla ve hile yapılarak kutsal vatanın, bütün temel siyasi devlet kurumları teslim alınmış, bütün temel ekonomik devlet işletmeleri ele geçirilmiş, bütün temel askeri devlet kurumları terhis edilip dağıtılmış ve yurdun her köşesi tamamen işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, ülkede, iktidara sahip olan hükümet ve devlet adamları gaflet ve sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Millet, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin evladı!

İşte, bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve
Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!

Mustafa Kemal Atatürk


Bundan 83 yıl önce, daha ortada hiçbir tehdit yokken bu tabloyu resmedebilmiş ve gelecek nesilleri uyarabilmek adına bu satırları kaleme alabilmiş bu büyük insanın dehasını, geleceği görüş kudretini reddedenlere gülüyorum, acıyorum sadece.

O zamanlar resmedilmiş ve şu an her satırıyla içinde bulunduğumuz duruma ise çok üzülüyorum. Üstelik ortalıkta hiçbir şey yokmuş gibi dolanıp "Abartıyorsunuz!" diyenleri ise inanın hiç anlamıyorum.

Yazıklar olsun!

Güzel ülkemin aydınlık insanları hiç unutmayalım olur mu; gene Ata'mızın dediği gibi;

"Büyük ölümlere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir!"


5 yorum:

haykırış dedi ki...

O büyük bir liderdi ama her şeyden önce insandı. İnsanlığını vatandaşına adadı ve can kulağıyla dinledi hep hiç bir zamanda "ananıda al git" demedi.
Deseydi belki bağrımıza basardık demediği içinde sürekli olarak dışlayıp durduk..
Affet dersek afferder mi acep?
Ruhun şâd olsun ATAM...

Dallama Blogger dedi ki...

zaman kavramı ortadan kalkmış bir hitabe.
ancak bu kadar olurdu

Sokak Kedisi dedi ki...

Sevgili Haykırış,
Ne yazık ki beyefendiliğin üstüne, cehalet toprağı atarak kabalığa prim yaptıran bir toplum haline geldik. Çok üzücü :(

Telekinesis;
Merhaba, hoşgeldin öncelikle...
Ve aynı fikirdeyiz ne yazık ki. Satır satır herşey net. Ancak göreve çağrılan gençliğe bakınca da endişelenmemek mümkün değil malesef :(

mügepolat dedi ki...

"Benim naciz vücudum elbiet birgün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
Mustafa Kemaller ölmez...

Sokak Kedisi dedi ki...

Sevgili Mügepolat;
Atlatacağız bu günleri de, ilelebet aynı topraklarda tek bir bayrak altında kardeş kardeşe yaşayacağız gene eski günlerde olduğu gibi inşallah... En büyük duam herkesin bir an önce Ben savaşından sıyrılıp Biz duygusuna tekrar bürünmesi...
Sevgiler

Free Counter