15 Ekim 2010 Cuma

Yeni bir başlangıç daha...



Henüz bir ay içinde başladığımız ilkokul maceramızda nihayet kararımı verdim ve oğluşun okulunu değiştirdim!

Karar verene kadar da delirdim. Yazdım, çizdim, topladım, çıkardım, sağdan baktım, soldan baktım, bin türlü takla attım, son karara varana kadar. Nihayetinde değişikliğimiz yaptık, bir haftadır yeni okulumuza alışma dönemindeyiz. Benim minik ve ben, her sabah saat 07:40da okula gidiyor ve öğlen 12:30'da çıkıyoruz :)

O dersteyken ben arkadaş olduğum birkaç veliyle sohbet edip vakit geçiriyorum, yakındaki alışveriş merkezinde kahve içip alışveriş yapıyorum. Teneffüslerde ise ne tarafa doğru koşup kimlerle itişip kakışmakta olduğunu izleyip uzaktan uzağa kontrol ediyorum. Deli anne ben, ya kilitli kalırsa korkusuyla tuvaletlerdeki kilitleri bile tek tek kontrol edip elektrik aksamına falan iyice göz attım. Aklıma takılıp hayatımı zindan edebilecek tüm soruları düşünüp idareden yanıtlarını alıp servis aracındaki öğrencileri tek tek inceleyip hostesin yaklaşımını, şoförün araç kullanışını ve güvenlik durumunu da onayladıktan sonra artık bu hafta her gün okula gitmeme gerek kalmadığına karar verdim.


Aklım kalacak illaki ama onun da birey olduğunu kabul edip okul dahi olsa sosyal alanında yalnız bırakmam gerektiğini biliyorum.

Bu kararı verip okul değiştirirken " Ya alışamazsa!" diye endişe edip günlerce uykusuz kaldığım halde adamın daha ilk yarım saatte olaya adapte olduğunu görmek beni şaşırttı tabii. Bu koca hafta boyunca da oğlum gerek yok dediği halde sırf kendimi iyi hissedip emin olmak için ısrarla peşine takıldım.

Alışamaz endişesi taşıdığım herşeye; erken kalkmaya, servise, yeni öğretmene, yeni okul binasına, yeni kitaplarına, yeni sınıfına, yeni formasına, yani kısacası yeni hayatına son derece kolay alıştı. Olan benim günlerce süren uykusuz gecelerime, bozulan sinirlerime ve kararsızlıktan kıvranırken dır dır edip canına okuduğum dostlarıma oldu gene!

Umarım bundan sonramız sorunsuz ve keyifli olur...







..........Görsel alıntıdır......

24 yorum:

Evren dedi ki...

annem öğretmen, babamsa pedegog benim. bir gün anneme, canım istersen onun da bir birey olduğunu unutmayalım olur mu demişti.
olur mu ;)

Sokak Kedisi dedi ki...

Olmaz mı :)

Sen mi onlara sahip olduğun için daha şanslısın yoksa anne ve baban mı sana sahip oldukları için daha şanslılar diye düşününce çıkamadım işin içinden, o kadar şanslısınız yani :))

Aslısın dedi ki...

Onlardan çok bizim kaygılanmamız pek çok konuda, ne kadar tanıdık ve klasik :)

Neyse boşver uykusuz kalmışsın ama alışamadığı için değil, o alışmış, uykusuzluk sana kalmış sokağımın kedisi :)

Ders aldın mı diye sorsam, cevabın hayır olacak eminim. Ben de aynen böyleyim, oradan tanıdık :)

Sokak Kedisi dedi ki...

Aslı :))) Tedavi şart bu anne milletine ;)

Dün haberlerde "yarın okullar tatil" yazmışlar, görünce sabah uyuyacağız istediğimiz kadar diye bi sevindim bi sevindim sorma gitsin ;D

Meğer İstanbul'da değilmiş o tatil :)
Kalktık gittik bugün de doğal olarak.

Haftasonu yatak&yorgan&ben ayrılmayacağız birbirimizden :))

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

"Sakınılan göze çöp batar" derler, duydun mu? Abartma fazla... Sana da yazık oğluna da..

Fanus içinde büyüme işini abartmış, iletişim becerisi/özgüveni yerlerde sürünen bir hanım evladı olsun istemezsin eminim..

(çaktırma tabi; ben de benzer evham düzeyine sahibim)

Sokak Kedisi dedi ki...

Öküzüm hepimize yazık :)

Mekanda gereken tespitleri yapıp bir haftayı gözleyerek geçirdikten sonra daha rahatım artık. Hatta önümüzdeki hafta için oğlanı okula yolladıktan sonra kimlerle buluşulup nerelerde kahvaltı yapılacak kısmına bile geçtim olayın :)))

Öperim

aysema dedi ki...

Sevgili Sokak Kedisi,
Çocuklar bizden daha çabuk alışıyorlar. Ön yargısız, art niyetsiz kaynaşıp gidiyorlar.
Önlem almak iyidir, ama işi abartmamak gerekir.Biraz da deneye yanıla öğrenecekler hayatı, sorunlarla başa çıkmayı değil mi?
Sağlıklı, başarılı,mutlu olsun tüm çocuklarımız.

Sokak Kedisi dedi ki...

Sevgili Aysema,haklılığınıza yürekten katılıyorum. Ama anne tarafımı törpülemeye çalışsam dahi bu konuda, nerede bir yavru görsem, bünyem derhal sarıp sarmalamak istiyor :) İnsanı hayvanı farketmiyor üstelik :))

Teşekkür ediyor, sevgilerimi gönderiyorum.

Bero dedi ki...

Çocuklar her şeye daha kolay alışıyor, önemli olan bizim alışmamız bence :)

aslı hayvanı dedi ki...

aaa benden de deliler varmış :D okul açılalı bir ay oluyor ayol. saatlerden anladığım kadarıya devlet okuluna gidiyor. bu yüzden bir miktar kontrol altında tutmak doğrudur sanırım. abartmamak suretiyle tabii :)

beni bir tam gün dahi bekletmediler bahçede. birinci günün ortasında postaladılar. ilk birkaç gün yakınlarında dışarda takıldım. çooooktandır sabahları okul kapısından kızımı derse uğurlayıp, evime dönüp, uykuma kaldığım yerden devam ediyorum. aynısını tavsiye ederim sokak kedim. o stresi, o yorgunluğu atmamız lazım bünyeden.

aslı hayvanı dedi ki...

özür dilerim totomla okumuşum. yeni okula alışma devresi olduğu için okuldasın. o zaman normal yau :)

Sokak Kedisi dedi ki...

Berrakcım doğru gerçekten de, adamı okulu incelemeye gittiğim gün tepkisi ne olur acaba diye düşünerek sadece 2 saat için derse soktuk, o andan sonra yeni okulum demeye başladı. Tamamen başladıktan sonra da ikinci gün itibari ile "gelmesen de olur artık, ben öğrendim her yeri!" diye beni kovalamaya kalktı tepesinden :))

Sokak Kedisi dedi ki...

Aslı hayvanım, toton bile okuyabiliyorsa ayakta alkışlarım valla :))

Devlet okulundayız. En iyi okul en yakın olan diye düşünüp sitenin okuluna vermiştim ama olmadı, çok kalabalık olunca rahatsız oldum. Sınıf annesi olup her dakika okulun içinde kalınca başka bir sürü aksaklığa daha şahit oldum malesef.
Şimdiki okulumuz uzak biraz ancak sınıflar kalabalık değil ve öğretmenimiz işinde gerçekten iyi. Tam gün bir okul aslında ama şu an misafir okul ders görüyor öğleden sonraları. Aralık itibari ile tam güne dönüyorlar tekrar. İlk hafta diye okuldaydım ben, ama inan bana ilk günden beri okulda olan 4 veli daha var sınıfta. Onlara şaşırdım ben de, ne iş anlamadım! :)

Servise el sallar sallamaz dönüp uyumayı düşünüyorum ben de ;)

aslı hayvanı dedi ki...

benim bir tanıdığımın hiperaktif oğlu var ve devlet okuluna gidiyor. o kadın hala bekliyor bahçede mesela. kapıdan kaçmasın, kendini duvarlardan aşağı atmasın diye. haklı bence.

Sokak Kedisi dedi ki...

Bak o durumdaki annelerin bekleyişi haklı bir bekleyiş. Ancak sırf beslenme çantasını açmak için bekleyenler bile gördüm. Neyseki onlardan değiliz :)

aslı hayvanı dedi ki...

tabii tabii. oradaki anneler sorunlu. ciddi sorunlu hem de. bana vesveseliyim diye çok takılırlar ama ben daha çocuğun sınıfına çıkmış değilim mesela. kapıdan alıyor, kapıya bırakıyorum. ilk günden beri her işini kendisi görüyor. çıkarken montunu giymeyi unutmamayı, öğretmeninden ödevini almayı, kalemlerini kaybetmemeyi öğreniyor eşşek gibi. zira her unuttuğu şey için yukarı geri gönderiyorum. köpek eğitir gibi, ne komik. ama her gün daha eksiksiz iniyor aşağı okul bitişi. süperim bence :P

Sokak Kedisi dedi ki...

Ben sınıftaki ve okuldaki düzeni, servis görevlilerini, okulun sağını solunu tanımasına yardımcı olmak adına bu hafta 5 günümü onlarla geçirdim. Müdahale de ettim zaman zaman işin gerçeği.

Ancak bundan sonra olayı ona bırakıp sadece öğretmeniyle görüşmek için haftada bir uğrarım diyorum. Ben götürüp getirmeyeceğim için sabah akşam öğretmeni görme fırsatım yok malum. Bakıcaz neler yaşanacak :)))

İçim bunaldı Lale ile Ela'yı el ele duymaktan :)))

aslı hayvanı dedi ki...

el ele ela, el ele. lale ile ela el ele :D

aysema dedi ki...

Bir anketim var, katılırsan sevinirim.

Sokak Kedisi dedi ki...

Aslıcım durum feci :)) Bu hafta aralarına Talat'da katılıyor sanırım, bakalım ilişkileri nereye doğru ilerleyecek :))))
İmza: Fesat anne! :)

Sevgili Aysema, bakıyorum hemen. teşekkürler haber verdiğiniz için.

Esin Bozdemir dedi ki...

Ne kadar haklısınız kaygılar taşımakta...Çocuk sahibi değilim ama herhalde (yolun yarısına gelmiş bir çağda olan ben )çocuğum olsaydı bende aynı reaksiyonları gösterir kelimenin tam anlamı ile paranoyak dahi olabilirdim...yani çok genç yaşlarda belki bu kadar endişeli olamayabilir insan..ama, ama..ama..işte ah annelik..
bak minik yavrun annnesini üzmemiş...uykusuzluğunuz belki onu da için için üzmüş bile olabilir!..şimdi çocuklar büyümüşlerde küçülmüşler gibi çünkü...
başarılarla dolu geçsin okul hayatı...
sevgilerimle...

Sokak Kedisi dedi ki...

Sevgili Esmir hem çok keyifli hem de insanı her an endişeden öldüren bir iş bu annelik, ortası yok :))

Dediğiniz gibi erken yaşlarda biraz daha vurdumduymaz olunuyor belki ama biz yaşlarda o zamanlardaki gibi geniş olabilmek hakikaten zor :))
Çok teşekkür ederim bu güzel temenni için de,
Sevgiler

Adsız dedi ki...

okul konusunu kacırmısım canım sanırsam.hayırlı olsun ,coktan alısmıstır zaten dimi.bende sımdıden sızden bırseyler ögrenıyım,ılerıde nasıl davranmamla ılgılı olarak :)sevgılerımle.

Sokak Kedisi dedi ki...

Dolunaycım teşekkür ederim, alıştık çok şükür, düşündüğüm gibi zorlamadı bizi :))

Annelik hep öğrenmekle geçiyor, sonu yok bu işin, olmasın da zaten :))

Free Counter