3 Ekim 2013 Perşembe

Savaş



Bir gün kabul edeceksin, göreceksin sen de ben gibi; hırsınla dans ettiğin her notada bir adım daha atarsın yalnızlığına. Çünkü savaştır o anda yaşadığın, elinde kılıçla tüm sevdalara saldırdığın. İçindeki kaybetme korkusu gün geçtikçe güçlenirken, sen kendi içindeki tilkileri boğacağına göremezsin acınası zayıflığını bir kez daha. Şuursuz ve onursuz bir hamle yaparsın, yokluğunu kabul edip, seni çoktan affedenlere doğru. Saplarsın intikamla bezenmiş kılıcını en çok acıtacağını bildiğin yerlerine, öfken büyür, büyür, büyür ve sığmaz yüreğine. Öyle ya, seni affetmek ne hadlerine!

Kendi başına kalıp, etrafını saran sessizlikle yüzleştiğin anlarda, kalemini kırıp, asarsın hırsını bir başına. Sallanan bedenini seyrederken, kendini affetmek için ağlarsın içini kanata kanata bir lağım çukurunda.

Yaşattıklarına mazeretin yoktur, utancını gizlersin ona maske ettiğin sözde öfkenin hemen ardına.

Ne yazık ki tek bir yüzü yoktur alışılmış ihanetin...
Uyanırsın sen taze bir hırsla, her yeni gün ışıdığında,
Yüreğinde yepyeni bir maske ile koyulursun yine bir savaşa...




Görsel alıntıdır...
Free Counter