3 Şubat 2010 Çarşamba
An'ı yakalamak
Akşama çalmak üzere gün hızlıca ve yoğun kar var gene İstanbul'da.
Elimde okumaya doyamadıklarımdan Ahmet Telli, kulağımda dinlemeye doyamadıklarımdan Michael Bolton ve dudağımda içmeye doyamadığım bir fincan kahve ile sessizce gülümsüyorum, bugüne veda ederken usulca...
"Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık ...
Diye devam ediyor Ahmet Telli ve ben düşünüyorum "bozulmuş mudur imlam acaba?" diye...
.............(Görseller alıntıdır)..........
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Yazı çok güzel ama şarkı muhteşem :))) o kadar hoşuma gitti ki anlatamam, lise yıllarıma geri döndürdü beni :)) bütün gün yüzümde bir gülümseme ile dolaşabilirim :)))))
Ahhhh bea kedim
çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum derken Telli benide harbi dağıtıyor
ıslık çalsaydın ya bu garibede bolton dinleyip kahvelenirken :PP
Seciloc;
Çok keyif duydum ben de bu gülümsemede birazcık katkım olabildiği için :)))
Ben de aynı hal içindeydim :)))
Z K;
Dağılma sen :) Bende kahve 7/24 biliyorsun, ıslık beklemeden dahil et kendini bundan böyle
en sevdiğim kalemdir ahmet telli;
"aşklar mı diyordun anladım" diye gider dizeleri...
okurken içine çeker beni.. içime girer sesi...
Beyazın İstilası;
Beğenmemek ve hissetmeden geçip gitmek mümkün değil sanki Ahmet Telli'yi, o kadar içimizden gerçekten de.
Teşekkürler
Yorum Gönder