Karma karışık bir ruh halindeyim bugün...
Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce başladı hikaye...
Redakte etmem için bir kitap metni düştü postama. Daha önce son derece ciddi boyutlarda metin yazarlığı ve editörlük yapmış olduğum halde ilk defa bir redaksiyon işine soyunuyor olmanın heyecanı vardı üzerimde.
İki hafta kadar bu kitap ile yattım, bu kitap ile uyandım ve günümü gecelerimi hep ona adadım. Yazmaktan daha zor bir iş olduğunu gördüm redakte etmenin bu sırada. Çünkü üzerinde oynadığınız kelimeler aslında size ait değiller ama şekillendirmek için elinize emanet edilmiş haldeler. Bir adım fazla atsanız yazara tecavüz etmiş olursunuz bir adım geri dursanız okuyucuya giden işte eksik kalmış olursunuz.
Üzerinde çalıştığım metnin orjinalinde üç ayrı dil konuşuluyordu, Yunanca, Türkçe ve Rumca. Ve bu zenginliği muhafaza edebilmek, doğal olarak Türkçe ortamına taşırken yitirmemek de gerekiyordu. Aynı anda çok cephede savaşmak gibi bir şeydi önümde beni bekleyen iş bu anlamda. İki hafta üstünde dansedip telif sahibine teslim edene kadar nefes almakta bile zorlandım diyebilirim açıkca :)
Bu eser üzerinde çalıştığımı bilen sayılı sayıdaki insanlardan biriyle öğle yemeğimizi yemek için sözleşmiştik bugün, karşılaştığımız anda ilk söylediği şey beynimde yankılandı resmen... " Kitap basılıp dağıtılmış!" dedi yüzünde koca bir tebessüm ile. İnanamadım...
Koşa koşa bulduğumuz ilk D&R a girmemizle kitapla burun buruna gelmemiz bir oldu.
Kitaba uzanırken sanki bebeğini ilk kez gören bir taze anne gibi hissettim kendimi. Dokunurken gözlerim doldu resmen, üstelik aynı anda birkaç kişi ayrı ayrı çalışıldığı için en son halini kimin verdiğini bilmiyor olduğum halde :))
Ben bugün bir bebeği doğurmuş, büyütmüş, büyük işler yaptığını görmüş ve onunla gurur duymuş bir anne gibi hissettim kendimi alt tarafı metni düzenlemek dışında bir katkım olmadığı halde.
Bu heyecan bile bitirdiğine göre beni kimbilir yazar olarak yarattığın bir eseri raflarda görmek nasıl bir duygudur...
Nasip olur mu acaba ?
:)
12 yorum:
dilerim olur, da kitap ne :)
biz de koşa koşa gidelim kitapçılara, olmaz mı :)
Teşekkür ederim Evren, hayal kurmakla olsa bu iş keşke :))))
düşünsene her çalışan senin hissettiğinin 10da birini hissetse yaptığı iş için. özellikle de yöneticiler/siyasetçiler tabi esas sözüm onlara.
abuk sabuk şeyleri artışıyor olurmuyduk şimdi ?
ellerine sağlık !
kimbilir belki olur neden olmasın :))))
Kutluyorum..Çok sevindim, adınıza :)) birgün sizin kitabınızla burun buruna geleceğinizi biliyorum..Sevgilerimle Zehr@
Harika bir şey bu. Hayal bile edemiyorum ama sevincini yaşadım şu yazdıklarını okurken. Dilerim yazarlık hayalin de gerçek olur.
Çok güzel yazmuışsın heyecanın adeta bana bulaştı....
Yıllarını pozitif bilime vermiş (onu da tam beceremedim ya ) sanatın her dalından ve tabii ki edebiyattan da uzak kalmış biri olarak 35 den sonra blog yazmaya başladım.Bu bile beni bu denli mutlu ettiğine göre kitap yazanları düşünemiyorum.
Bu arada nasip olur inşallah :)
Nalan;
Keşke herkes sevdiği işten para kazanma şansını bulabilse, ben gibi. Şanslı sayıyorum kendimi bu açıdan :))
Haklısın ayrıca, verimli olmak için en büyük koşul bu aslında
Beenmaya;
Fırsatım olmadı değil aslında, oldu ama ben yeterince hevesli değildim sanırım. Ya da herşeyin bir zamanı var ve beklemeyi bilmek lazımmış demek ki... Kimbilir belki tekrar çalar şans kapıyı :))))
Teşekkür ederim.... Çok :)
Hepsusluydum;
Sevgili Zehra, ne güzel bir an olacağını bir başkasının kitabına koşarken o kadar net hissettim ki senin bu keyif veren cümlene kocaman bir İnşallah deyiverdim :))
Aslı;
Gerçekten öyle hızlı gelişti ki olay :)) Sanki hiç günlerce üstünde çalışmamış, harf harf elden geçirmemiş gibi unutuvermişim ben bu kitabın baskıya hazırlanmakta olduğunu :))
Pek keyifliydi o dakikalar, gerçekten benim olsa kalbim dayanır mıydı acaba bu heyecana :))))
Bucera;
Yorumuna uzun uzun yazmak geldi içimden o yüzden şimdilik kısacık yanıtlayıp kalanını yeni bir kayda saklamaya karar verdim :))
Bu blog işinin seni mutlu ediyor olduğunu blogunu okurken farketmemek mümkün değil zira keyifle paylaştığın çok ortada...
Çok teşekkür ederim bu güzel yorumun için :)
bende okurken heyecanlandım, kıskandım hattaa... ya da yok yok imrendim daha doğru bir kelime...
kitap hangi kitap peki, eksiksiz fazlasız..??*..
Beyazın İstilası;
Hoşgeldin, çok teşekkür ederim samimi katılımın için :)
Yorum Gönder