21 Kasım 2010 Pazar
Sessizliğin Satır Araları
Aşırı duygusal insanların en büyük acısı kırılganlıklarının sürekli kendilerine karşı silah olarak kullanılmasıdır.
Ve ben de aynı gruba giren bir 'aşırı duygusal' olarak sıklıkla olmasa bile bu anlamda suistimal edilmişimdir ne yazık ki. Hayat bizi hep iyi insanlar ve iyi duygularla mutlu etmiyor malesef :(
Kırılganlığın devamında insan canı tekrar yanmasın diye öyle bir kabuk oluşturuyor ki kendine, hani balyozla dalsalar aşamayacaklar gibi. İçinde sıcak, dışında taş gibi oluveriyor tüm duygular... Ve zaman bana da bir kabuk oluşturttu doğal olarak. Tek amacı var; kendimi korumak. Kötü olduklarını bildiğim ve yaklaşmalarına izin verirsem canımı tekrar yakacaklarını hissettiğim tehlikeleri görmemek için yüreğimi, gözlerimi ve tüm duyularımı kapatmama yarıyor o kabuk. Ve inanın işe yarıyor!
Ancak bazen sevdiklerimin ve yakınında olmak istediklerimin de dışarıda kalmasına sebep oluveriyor bu kabuk ne yazık ki. İstemeden giriveriyorlar kabuğun menziline. Aslında onlarla hiç ilgisi olmayan, üçüncü dördüncü kimliklerle bağlantılı olduğu için açıklayamayacağım ancak bir sebep ile onların hayatına da uzak durmamı gerektirecek kalp kırıklarımın arasında kalıveriyorlar öylece. Bakıyorlar yüzüme "Ne oluyor?" dercesine. Veya bazen soruyorlar "Nedir değişen?" diye... Yanıtlayamıyorum, susuyorum sadece ve bekliyorum sessizce. İşte o hallerde bana alınmasınlar, kırılmasınlar diye sessizliğimin altında yatan çaresizliğimi anlamalarından ve samimiyetim ile sevgime olan inançlarının sağlam olmasından başka edecek duam kalmıyor benim de.
Beni ürküten ve kendimi korumak zorunda olduğum tehdit çekip gidene kadar geldiği tarafta kabuğumda kalıp, yaralanmamak adına konunun tamamen dışında kalan başka sularda yüzerim her seferinde.
Bu zamanlarda tüm kalbimle umarım ki varlığım hızla soğumaz ayrı düştüğüm, uzağında kaldığım dostların o güzel, sıcak yüreklerinde...
------Görsel alıntıdır--------
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
yürek yüreğe değmişse bir sefer, anlar aslında sessizliği de, elini uzatır, tık tık çalmak ister kapını. açan olmasa da bekler. dedim ya yürek yüreğe değmişse o beklemeye değer.
sevgiyle kal. iyi kal. yüreğine tutun ve çalan olursa kapını arala biraz, ışığını göster.
Evrencim;
Kabuğuma misafir olacak, sessizliğime eşlik edecek dostlara kapım ağzına kadar açık, yüreğim de sıcacık her zaman. İyi ki geldin, ses verdin sesime :)
Yorum Gönder