28 Kasım 2010 Pazar
Hatıralar Geçidi
Erkek kardeşim uzun yol çarkçısı. Yani gemi adamı. Yani hayatı uzun deniz yolculuklarında geçiyor.
Ve dün mevcut olan Lodos yüzünden programları aksayınca, aslında dün gelmeleri gereken Haydarpaşa Limanı'na bugün sabaha karşı geldiler.
O nedenle bugün saat tam 12:00'de limandaydım. Haliyle de Haydarpaşa Garı'nın yanından geçip gittim limana. Garın yanından geçerken de o kısacık an içinde kendimi eski bir dostla gözgöze gelmiş ve sıcacık selamını almış gibi hissettim. Hızla aklımdan İstanbul-Antalya gidişlerimde Burdur aktarması yüzünden bin türlü zahmetine katlanıyor olmanın sıkıntısına ve otobüse nazaran en az 7-8 saat daha uzun sürüyor olmasına rağmen inad ile yaptığım tren yolculukları geldi. Sanırım birbirimizden çabuk ayrılmamak için yolculuk olabildiğince uzun sürsün istiyor ama buna kılıf olarak "şehire gelince deniz tarafından kucaklanma keyfi" bahanesini kullanıyorduk ismi lazım değil bazı arkadaşlarla :)
Sunay Akın'ın İstanbul'un Nâzım Planı'na kadar uzanıverdim dakikalar içinde. Candan Erçetin'in Kırık Kalpler Durağında şarkısını ne çok sevdiğimi düşündüm, klibinin garda çekildiğini düşünerek. Gar'da yapılan İsmek kermesinden çok severek aldığım yeşil taşlı kolyemi de takmadığımı hatırladım ne zamandır.
Günü tamamlayıp akşam saatlerinde eve döndüğümüzde haberlere göz atalım dedik ve karşımızda yanan bir Haydarpaşa Garı görüverdik ne yazık ki.
Hüzünlendim, üzüldüm, derin bir offf çektim şöyle en içimden koparcasına. Bin türlü söylentiyi göz ardı edip sana sahip çıkmadığım için kızdım kendime ve hiçbir sevdiğime kıyamadığım gibi sana da kıyamadım be Haydarpaşa Garı. Bir kez daha anladım ki insanın daha sıkı sarılması lazım sevdiklerine...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
sevdiklerimize ne kadar sıkı sarılırsak sarılalım giderler bizden bir şekilde. haydarpaşa garı benim yalnızlık sırdaşımdı. vedalaşabildim bir kaç gün önce. onca zamandan sonra istanbula gelişimin bir nedeni de buymuş demek ki dedim.
sebebi ne olursa olsun bu gidişini değiştirmeyecek tıpkı bizde bıraktığı izler gibi. bizim onda bıraktığımız izler gibi...
Novella :)
Hiçbir şey sonsuz değil, herşey bir an geliyor ki çıkıp gidiyor yolumuzdan ama anılar ebediyen yüreğimizde değil mi...
Şanslıyız, sen de ben de bir şekilde son bir saygı duruşu, bir kucaklaşma, bir vedalaşma yaşamışız hatıramızın son eski görüntüsüyle.
Neyseki geç dahi olsa kontrol altına alınmış...
Anılarım mekanı, 08:15 vapuru ile okula giderken her sabah şöyle bir baktığım, ada vapurunda Fransız turistlere elimle işaret edip "işte bakın o güzel bina Haydarpaşa Garı'dır" dediğim yer.
İçim buruldu.
Berocum hepimizin hayatında yeri var değil mi taşın toprağın bile... Yazık oldu güzel Haydarpaşa'mıza :(
Yorum Gönder