7 Mart 2012 Çarşamba
Hepsi bu...
Bana bakınca aklından ne geçtiğini, gece kafasını yastığa koyduğunda kendini nasıl hissettiğini, yağan yağmurda ne tepki vereceğini, telefonlara nasıl yanıt verdiğini, yazıyı hangi eliyle yazdığını, ne renk gömlek giydiğini, ilkokuldaki sıra numarasını, ilk sevgilisinin adını, saat kaçta uyandığını, duşta ne kadar kaldığını, hangi takımı tuttuğunu, annesini mi babasını mı daha çok sevdiğini, ıssız bir adaya düşse yanında olmasını isteyeceği 3 şeyi, sağ tarafa mı sol tarafa mı yattığını, günde kaç bardak çay içtiğini, kaç şekerli içtiğini, unutamadığı filmi, en son okuduğu kitabı, az önce kiminle konuştuğunu, en yakın arkadaşlarını, her sabah poğaça aldığı fırının yerini, arabasının torpido gözünde ne olduğunu, terliklerinin rengini, öfkelendiğinde yüzünün nasıl olduğunu, üzüldüğünde nasıl ağladığını, çok parası olsa ilk ne almak isteyeceğini...... bilmeden olmuyor.
Karşımdakinin ne düşündüğünü, kim olduğunu bildiğimden emin olmadığımda, dibine kadar güven duymadığımda; yüreğimden geldiği gibi sevemiyorum ben.
İşte bu yüzden, değişmeleri de sevmiyorum ben.
Ve sen, değiştin.
Hepsi bu.
Görsel alıntıdır
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
dibine kadar güven duymayı lütfen bana aöıkla sokok kedidisi :)))
ya da birileri açıklasın.
saygılarımla arz ederim :))
Dibi işte hahahahahaaa :))
Yahu sen beni öldüreceksin bak, demedi deme :)))))
tememe ben öldürmeyim aman alla korusun :))
dibine kadar güveni merak ettimdi.
-sen veremezsin gözlerinde görmeliyim
-neyi?
-güveni
-al
-ne lan bu?
-güven
hahahaaaa
Bak işte şimdi bana gerçekten güven verdin Absalom...
Hahahahaa :))
ben kendimi bile o kadar ayrıntılı tanımıyorum yahu:)
Evet, ben de yazıya gelen yorumlardan sonra pes ettim zaten :))
Sadece kendimle uğraşacağım artık :)
Yorum Gönder