8 Mart 2012 Perşembe

Bukalemun



Bir bakmışsın kendimi kaybetmişim, açık denizler gibi dalgalanıyor, kıyılara deliler gibi vurup, o kocaman kayaları parçalıyorum. Bir de bakmışsın ki o ben, ben değilim sanki. Birden sakinleşiyor, kedi gibi mırıl mırıl sürtünüyorum sevdiklerime. Sonra birden tırnaklarımı geçiriveriyorum, istediğim gibi sevemedi diye beni okşayan o ellere!

Telefon çalıyor, "geliyor musun?" diyorlar. "Eveeet" diyorum büyük bir coşkuyla. Kapatıyorum telefonu, yaaa gitmesem mi acaba demeye başlıyorum o saniye.

Bazen çok aç oluyorum, dünyaları yemek istiyorum. Söylüyorum, yemek gelince de en bezgin halimle yiyesim yok diyorum.

Bir öyle, bir böyleyim. Üstelik içinde eser miktarda "Sakın değişmeyin" tehditi barındıran yazıyı yazdığımın üstünden daha 24 saat bile geçmedi...

"Sen değişme.
Ama
Ben canım isterse bukalemun olayım."

Kendimden soğudum yazdıklarımı tekrar okuyunca, bu nasıl bir dengesizlik bilemedim.

İşte tüm bu değişik karışık durumlarım yüzünden dün şahsına yazdığım değişen arkadaşı affettim bugün, kendi kendime.



Haftasonu kampa gidiyorum bu arada. Dileğim de şu ki kar yağmasın yakınlara...

Eşitsizliğin, sevgisizliğin alıp başını yürüdüğü bu coğrafyada, eğer hala yüzünüzde bir gülümseme yaratabiliyorsa bir günü sizin saymak, o halde Kadınlar Gününüz kutlu olsun, kadına kalkan eller kırılsın!

Güne özel haberimiz de burada işte, buyurun bakalım http://www.muhalifgazete.com/33155-Kadina-dayak-fetvasi.htm

Benim için kamp duası etmeyi unutmayın nolur, "kedi üşümesin, ıslanmasın, yaralanmasın. Sağ salim gitsin, dönsün yavrusuna" diyerek.

Kendinize iyi bakın, keyifle kalın.




Görsel alıntıdır

3 yorum:

Eliza Doolittle dedi ki...

Sağ salim git, keyif yap, dinlenik kafayla dön kedicim. Arada med-cezirler de iyidir, fazla takıp kurcalama. Öperim.

Sokak Kedisi dedi ki...

Teşekkür ederim Elizacım, çok üşümem umarım :/

Kurcalamadan durmayı becerebilsem keşke, ahh keşke :))

Adsız dedi ki...

affedilmenin dayanılmaz hafifliği (:

Free Counter