27 Mayıs 2010 Perşembe

Bir Milleti Temsil Edebilmek...

Hadise meselesi ile ilgili tarafların yaptığı konuşmaları, yazdığı yazıları izledim birkaç gündür.

Ne lüzumsuz bir iştir bu anlamadım gitti...

Hadise o gün, o stadyumda sadece sanatını icra etmiş ama İstiklal Marşı'mızı okumamıştır, ancak marşımızı kendine malzeme etmiştir. Hepsi bu! Sadece kendisini sergilemiş ama milletimi temsil etmemiştir. Edememiş, bu kültürün bir parçası olmadığını bgu tavrıyla da açıkca ortaya koymuştur.

Tepki verenlerin hepsi yerden göğe kadar da haklıdır üstelik. Bazı şeyler dokunulmazdır ve öyle kalmalıdır.

Neden mi?

Bir süredir memleketim insanı üstünde yapılan tahribatı görmeyen var mıdır acaba ? Sanki bu halk yıllardır dinsizmişcesine Din simsarlığı yapılarak aslında Araplaştırılan, kasıtlı olarak cahilleştirilen, fakirleştirilen ve bu sayede önüne atılan üç kuruş ile kolaylıkla güdülen bir kitle haline geldiğimizi görmüyor musunuz hala?

Sistemlerimizin çökertilip sistemsizliğin ve yandaşlığın ayyuka çıkarıldığı, seviyesiz politikacılar ve işbirlikcileri çingene kurnazı soytarılar sayesinde bukalemun gibi renkten renge giren bir kalabalık haline geldiğimizi görmüyor musunuz hala?

Dilimizi önce şivelere yayan, sonra da amerikanlaştıranların üstümüzde ne kadar başarılı olduğunu görmüyor musunuz hala? Hani Türk dili? Turkche değil Türkçe diye pankart açacak hale geldik, anlamıyor musunuz hala?

Bizim olanları bırakın korumayı bilakis dejenere edilmiş haline o kadar çok sempati duyar hale geldik ki Hadise'nin bu eylemine bile alkış tutuyor, gruplaşıp "Aaa sanat işte bu ya!" diye entel dantel muahbbetine giriyoruz.

Cumhuriyet dururken olayı Başkanlık sistemine çevirmek isteyen bir iktidar, Laiklik varken şeriatı övüp duran bir medya, kardeşlik ve eşitlik yaratan Türklük kavramı varken meseleyi açılım süsü ile Kürt, Türk, Ermeni, Çerkez, Romen meselesi durumuna getirip bizi bölüp yoketmenin tohumlarını sistemli bir şekilde yüreğimize sokan bir sürü kukla varken etrafımızda...

Ve onlardan üzüntü duyup yitip giden değerlerimize kahrolurken artık daha fazla BAŞKALAŞTIRILMAK istemiyoruz, istememeliyiz.

Yapma Hadise, bu çirkinliğe, bu karanlığa maşa olma sende. Niyeti iyi olabilir, kalbi temiz olabilir ama ortaya çıkan sonuç ortada işte.

İstemiyoruz bize ait olanın değişmesini. Hadise kendi aklınca daha güzel hale getirdiğini düşünmüş olabilir ama bu bir marş ve değiştirilemez... En azından bu milleti temsil etmek için söylenirken bu yapılamaz. Kriter de bu olmalı değerlendirirken. Devletin bu konuda gereken tedbiri alması, olayı tekrar edilemez hale getirmesi gerekirken hiçbir şekilde müdahil olmaması da düşündürücü...

Madem çok istiyor, "ben değiştiririm" diyor o halde yapsın bir single, üstelik çok canı isterse bir arabanın üstüne yarı çıplak uzanıp bu yorumuyla söylerken bir de klip çeksin, istediği gibi okusun. Bakalım kimler beğenip alıyor.

Ama kim olursa olsun milletimi temsil etmek için söyleyecek ise eğer kuralına uyarak ve sözleriyle, makamıyla adam gibi okumalıdır. Aksi durum, halkına da atalarına da saygısızlıktan başka birşey değildir çünkü.

Dinlemeyen varsa eğer, buyurun dinleyin

hadise istiklal marşı mızı okudu | izlesene.com







.............(Görsel alıntıdır)..........

2 yorum:

nalan dedi ki...

sanatsa icra edilen o zaman sözlerin de içeriğine bakmak gerekmez mi?
herşeyin içini boşalt, dışını süsle, biraz dekolte olmadı mı çaput bağla sal çayıra.
söylediği marş milli marş, bir ulusun kurtuluş savaşı sonunda kuruluşuna dair marş.
sevgilisinin ardından sulu zırtlak ağlayan bir şarkı değil bu!
!!!

Sokak Kedisi dedi ki...

Sevgili Nalan, aynı fikirdeyiz tastamam.

Milli benliğimizi, değerlerimizi, kültürümüzü bu kadar çabuk teslim edip bir de üstüne alkış tutmak bence bu vatanı satmak, milleti yok saymak anlamına geliyor.

Benim 5,5 yaşındaki oğlum ve sınıf arkadaşları dahi daha güzel söylüyorlar, dilleri döndüğünce, tamamen yürekten ve büyük bir bağlılıkla.

Kimseye şov yapmak amacıyla, prim toplarız niyetiyle değil en azından...

Free Counter