29 Ağustos 2012 Çarşamba

Sonbahar Şafağı



Aklından tüm köprüleri yıkmak geçerken,

Kalbini inciten, aklını kurcalayan, yüreğini sıkan, gözlerini yaşartan, ümidini yok eden herşeyi içinden söküp atmak isterken,

Bitmek bilmeyen mesafelerdir yolunu gözlediğin, ansızın içine sızıp kulağına 'geldim' diye fısıldayacağı saniyeyi iple çektiğin hayallerine veda etmek zamanı geldi diye düşünürken,

Şuursuz bir kalabalıkla yorulmuş, ayak sesleri ile çiğnenip sömürülmüş iyilik, sevgi ve sadakat duygularını, derin derin çukurlar kazıp içine gömesin, gömdüğün yeri de unutasın gelmişken,

Daha fazla duymak istemediğin ama tüm düşlerinde, yüreğinde çınlayıp duran, hasretin yitip gitmiş notalarını, kağıttan bir fener ile gökyüzüne salmanın tam da zamanı artık diye hissederken,

Gecenin karanlığında bomboş sokaklarda çığlık çığlığa yankılanarak yarım kalan tüm cümleleri, tüm yarımlıklarıyla birlikte yüzyıllar sürecek bir uykuya yatırmanın derdindeyken,

Kendini son bir kez daha kaybedip, yalın, yalnız ve uzak yollara vurma arzusu, tüm arsızlığıyla aklına çöreklenmiş, isterik bir istekle "Hadi!!!" diye tuttururken,

Yaprakları yerlere sermiş, sarı & kızıl bir eylül sabahında; elini tutan, seni köklendiren herşeye sessizce birer öpücük kondurup, sadece kendinle doldurduğun çantanı vurup omzuna, yürüyüp gidesin gelmişken,

Güz yağmurlarıyla gönlünü ıslatan sonbahar, büyük bir bitiş için seni çapkınca baştan çıkarmaktayken...

Kimbilir,

Belki sarı & kızıl bir eylül şafağında,

Yürür, gidersin yarınlara

.








23 Ağustos 2012 Perşembe

Dilek



Ne çok şeyi özlemişim meğer ben de farkında değilmişim.

Bahçe çapalamayı, upuzun yürüyüşler yapmayı, dilediğim kadar susmayı, sabaha kadar konuşmayı, dalgalarda zıplamayı, körebe oynamayı, bisiklete binmeyi, eski dostlar tarafından bir güzel şımartılmayı, sırf süte kahve pişirmeyi, bulaşık yıkamayı, keyiften çıldırtan sürprizleri, yeni tanışmaları, tekrar kavuşmaları, kendimle başbaşa kalmayı, oğlumla süresiz vakit geçirebilmeyi, az uyumayı, çok koşturmayı, plansız yaşamayı, PlayStation oynamayı, salıncakta sallanmayı, güneş koruyucunun kokusunu, plaj havlumu, çimlere yayılmayı, kumsalda salınmayı, sahici gülücüklerle günaydınlaştığım komşularımı, bahçenin gece aydınlatmalarını, çilek yetiştirmeyi, gül budamayı, gereksiz kalabalıktan dilediğimce uzak kalabilmeyi...

Dilerim herkes özlediklerini yapabilme/yaşayabilme/görebilme şansına sahip olur benim gibi, tam da ihtiyaç duyduğunda.







Free Counter